Restitüsyon: Sonradan değişikliğe uğramış, kısmen yıkılmış ya da yok olmuş öğelerin, yapıların veya yerleşmelerin ilk tasarımlarındaki ya da belirli bir tarihteki durumlarının, arşiv kayıtlarından, yapı üzerindeki izlerden, yapıya, yerleşmeye ait çizim fotoğraf gibi belgelerden yararlanılarak plan, kesit, görünüş ve maketle anlatımıdır.
Restitüsyon Çalışmaları Neden Yapılır?
• Bu bilimsel ve zorunlu bir çalışmadır.
• Parçaların tekrar birleştirilmeleri söz konusu olmasa da bu şekildeki restitüsyon çalışmaları;
– Bir eserin özgün tasarımını açıklamak
– Tarihi gelişimini irdelemek
– Kalıntıların daha iyi kavranabilmesini sağlamak için yapılır.
• Restitüsyon projesi hazırlanırken, yapı üzerindeki izlerden, korunmuş kısımlardan, benzer yapılardan yararlanılarak;
-Yıkılmış
– Boyutu değiştirilmiş veya içi doldurulmuş açıklıkların
– Pencere veya kapıların çizimlerle yeniden eski düzeninde ifade edilmesi mümkün olur.
Rölöve: Yapı veya yapı gruplarının, kent dokusunun veya arkeolojik kalıntının yakından incelenmesi, belgelenmesi, mimarlık tarihi açısından değerlendirilmesi ve restorasyon projeleri hazırlanabilmesi için binanın iç ve dış mimarisine, özgün dekorasyonuna ve taşıyıcı sistemi ile yapı malzemelerine ait mevcut durumunun ölçekli çizim, belge ve raporlarla anlatımıdır.
Rölöve, üç boyutlu bir strüktürün iki boyutlu çizimler olan planlar, kesitler, cepheler ve detaylar ile ifade edilebilmesi için yapılan bir ölçü alma işlemidir.
Rölöveler yapıyı tam olarak anlatacak şekilde; plan, kesit ve görünüşleri kapsamalıdır.
Rölöve Nasıl Yapılır?
• Yapıya ait iç ve dış fotoğraflar, çekildikleri yer ve yönleri plan üzerine işaretlenir.
• Rölövelerde malzeme türleri ve mimari bileşenlerin korunma durumları açıklamalarla belirtilir.
• Bezemelerle ilgili fotoğraf ve ayrıntılı çizimler dosyada yer alır.
• Tarih kitaplarından, arşiv belgelerinden, özel monografilerden ve gözlemlerden yararlanılarak derlenen bilgiler ışığında tarihi yapının dokusunun daha iyi kavranıp anlaşılması mümkün olur.
• Binanın daha önce yapılmış rölöveleri;
– Eski fotoğrafları
– Yöreyle ilgili hava fotoğrafları
– Haritalar
– Kent planları
– Gravürler
– Yapıyla ilgili vakfiye ve vakfa ait gelir gider kayıt defterleri
– Onarım keşifleri veya onarım harcamalarının kaydedildiği defterler
– Gezginlerin notlarında yer alan gözlemler de sağladıkları bilgilerle bazı karmaşık noktaların çözümlenebilmesine olanak sağlarlar.
• Bozulma süreçlerinin ve malzemelerin incelenmesi sonrasında derlenen bilgilerle yapılacak restorasyonu yönlendirecek temel veriler derlenmiş olur.
Rölövenin yapılış amacı onun çizim tekniğini, çalışma ölçeğini etkiler. Bir sokak üzerinde yer alan binaların genel görünümünü, plan ve kütle özelliklerini anlatacak bir rölövenin 1/200 ölçekli olması yeterlidir. 1/100 ölçekteki bir rölöve çalışması yeniden kullanım projeleri için uygun olabilir. Restorasyona yönelik rölöveler ise 1/50 ölçekli olur ve 1/20 ve daha büyük ölçekli plan, kesit ve görünüşlerle desteklenir.
Rölövenin Gerçekleştirildiği Alanlar
Eski bir yapının, arkeolojik kalıntının, kent dokusunun incelenmesi, belgelenmesi, araştırılması, arşivlenmesi, restitüsyon ve/veya restorasyon projelerinin hazırlanması için kişi veya kamu kurumunun isteği üzerine yapılır
• Tarihi eserler
• Tarihi binalar
• Saraylar ve saray bahçeleri
• Kültürel miras niteliğinde olan yapılar
• Sokak sağlamlaştırma uygulamaları
• Mezarlıklar
• Müzeler
• Hisarlar
• Kale
• Anıt
• Kilise
• Cami
• Konaklar
• Köşkler
Restorasyon: Eski, tarihi, otantik ve özgünlük değeri olan ya da önemli bir olaya ev sahipliği yapmış eserin, aslına uygun olarak, asli malzemeden, asli yapım tekniğinden ve özgünlüğünden faydalanarak, mümkün olduğu kadar az müdahale ile koruyarak onarılmasıdır.
Restorasyonun amacı tarihi eser ve dokuların özgün biçimleriyle korunarak, gelecek kuşaklara aktarılmasıdır.
Restorasyonla yapıdaki bozulmalar durdurularak ömrünün uzaması sağlanmış olur. Yani restorasyon yıpranmasını durdurur ve zamana karşı koyma gücünü kazandırır.
Rehabilitasyon: Binaların ahşap, pişmiş toprak, taş vb. çürüyen malzemelerine yapılan müdahale işlemidir.
İki farklı uygulama tekniği söz konusudur:
• Özgün malzemeyi onararak tekrar kullanmak
• Eski ile uyumlu günümüz malzemesini kullanmaktır.
Renovasyon: Tarihi bir yapının onarılarak yeni bir işlev kazandırılmasıdır. Bir postane binasının aslına uygun onarılarak sanat galerisine çevrilip yeniden kullanıma açılması tam bir renovasyon örneğidir.
Zamanla değişen yaşam biçimi ve ona bağlı istekler nedeniyle birçok tarihi yapı özgün işlevini yitirmekte, ilk yapılış amacından farklı bir işleve hizmet etmek için uyarlanmaktadır. Hamam, kervansaray, tekke, manastır gibi tarihi yapı türleri ancak özel durumlarda özgün işlevlerini sürdürdüklerinden, bu yapı türlerinin farklı amaçlarla kullanılmaları zorunlu olmaktadır. Konut, otel gibi işlevleri günümüzde de geçerli olan binalar ise bugün yapılan benzerlerinin konfor koşullarını sunmaktan uzak olduklarından, işlevsel olarak eskiyerek standart altı kalmakta, güncelleştirme yapılmadığında, terk edilerek harap olmaktadır. Yeniden işlevlendirme eski binaların yıkımdan kurtarılması için bir araçtır.
Bu yazıdaki bilgiler akademik bir çalışmadan alınmıştır.